Buğdaygiller familyasında yer alan, taneleri de aynı adı taşıyan otsu bitkilerdir. Tahıl ürünü olarak yulaflar iki ana gruba ayrılır: Bunlar, anayurdu Batı Akdeniz bölgesi olan Aristulatae ve anayurdu Moğolistan olan Denticulatae gruplarıdır. Yulaf türleri, bir ya da çokyıllık bitkilerdir.
Buğday ve arpadan sonra başlanmasına karşın, insanlar tarafından en az 2000 yıldır yetiştirilen kültür yulafları ikinci gruba girer. Kültür yulaflarının en yaygını beyaz yulaftır (). Tüm yulaf türleri oldukça derine kök atar. Gövdeleri boğumludur. Bu boğumlardan ince şerit halinde yaprakları çıkar.
Çiçekleri gevşek salkımlar halinde açar. 2-11 çiçekten oluşan salkımlarında 1-3 tane çiçek, tohuma dönüşür. Bu tohumlarından yetiştirilen yulaf günümüzde daha çok hayvan yemi olarak üretilmekte, besin değeri diğer tahıl ürünlerine göre daha az olduğu için üretimi giderek gerilemektedir. Ülkemizde yulaf üretimi iklim koşulları uygun olan ve kışları ılıkça geçen Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesinde yapılmaktadır.
Beyaz yulafın tohumları %50 oranında nişasta (karbonhidrat), %13 protein, %7,5 yağ ile kalsiyum, demir, B1 vitamini ve nikotinik asiti içerir. Bitkinin samanı silisit asit yönünden zengindir. Ayrıca kalsiyum ve musin taşır. Yulafın taneleri, yeşil sapı ve samanı hayvan yemi olarak tüketilir. Bisküvi, puding ve yulaf ezmesi olarak insanlar tarafından yenir.
Bilimsel adı Avena sativa olan beyaz yulafın tıbbi etkileri ve bu etkilerden yararlanma yöntemleri aşağıda sıralanmıştır.
1. Bedensel ve ruhsal yorgunlukları giderir. Bedeni rahatlatır.
2. Depresyona eşlik eden bitkinlik ve bedenin genel güçsüzlük haline karşı en iyi şifayı oluşturur.
3. Stres altında zayıflayan sinir sistemini destekler ve güçlendirir.
4. Kan şekerini düşürür.
5. Diğer sinirsel rahatsızlıklarda da rahatlatıcı ve uyarıcı olarak bedeni takviye eder.
Bu etkileri sağlamak üzere, ürün zamanı toplanmış kuru yulaf taneleri su veya sütle kaynatılıp yulaf lapası yapılarak ya da tanelen ezilip yulaf ezmesi şeklinde içine bal, şeker ya da meyve katılarak yenir.
Günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri olan yüksek kolestrolü düşürür. Bu etkiyi sağlamak için de, piyasada satılan yulaf kepeği alınır. Meyve, tarçın, şeker ya da balla tat ve çeşni katılarak yenir.
Yulaf samanı, içerdiği silisit asit nedeniyle derideki rahatsızlıklara iyi gelir. Bu etkisini sağlamak için de, iyi kıyılmış yarım kilo yulaf samanı alınıp 2 litre suda yarım saat süreyle iyice kaynatılır. Süzülüp samanı ayrılan sıvı, küvete doldurulan banyo suyuna eklenir ve banyo yapılır.