Zambakgiller familyasındandır. Anayurdunun Güneydoğu Asya olduğu sanılmaktadır. Ancak, günümüzde dünyanın pek çok yöresinde olduğu gibi, Türkiye'de de yoğun biçimde üretilip tüketilmektedir. 40-80 cm. kadar boylanabilen soğan, türlerine göre iki ya da çokyıllık sebze türü bir bitkidir.
En çok kullanılan türü olan Sofralık soğan (A. cepa), ikiyıllık bitkidir. Birinci yılında birbirinin içinden çıkan 40 cm. kadar uzunluktaki içi boş yaprakları ve ikinci yılında da bu yapraklardan daha uzun bir sapın tepesinde, mayıs-temmuz aylarında açan beyaz veya bazen leylak renginde küçük çiçeklerden oluşan top şeklinde bir çiçek salkımı olur. Bitkinin birinci yılının ortalarında yapraklarının dip bölümü şişkinleşerek toprağın içinde bir baş oluşturur. Bu baş zamanla büyür ve dış kabukları kurur. Toprağı kazılıp sökülen başlara kuru soğan adı verilir.
Tohumlarıyla çoğaltılan soğanlarda önce arpacık soğanı denilen küçük soğanlar üretilir. Bunlar sökülüp bir kez daha ekilerek önce yeşil soğan diye bilinen soğan yaprakları ve daha sonra kuru soğan elde edilir. Ama, kuru soğanın ekilmesiyle de yeniden soğan bitkisi çoğaltılabilir. Güneşli ya da kısmen gölgeli yerleri, hafif ve bitek toprakları seven soğan bitkisi, verimsiz topraklara da dayanabilir.
Soğanın bileşiminde uçucu ve sabit yağ, şekerler (sakkaroz, glikoz ve fruktoz), fermentler, aminoasitler, demir, A, B ve bol miktarda C vitamini bulunur. Uçucu yağının içinde bulunan propil alliin maddesi, gözleri yakar ve yaşartır. Yeşil ya da kuru soğan, çeşni vermek üzere salatalara, yemeklere, peynir ve sandviçlere katılır. Ayrıca soğan çorbası ve yahnisi gibi yemekleri yapılır. Türk mutfağının vazgeçilmez bir öğesidir.
Sağlığa yararlı etkileri yaklaşık 4000 yıl önce Çin'de bilinen ve kayıtlara geçen soğanın, tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle sıralanabilir:
1. İdrar söktürücüdür. Bedendeki toksinlerin atılmasında ve kanın temizlenmesinde etkili olur.
2. Midevidir: İştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır.
3. Hafif müshil etkisi vardır.
4. C vitamini yönünden zengin olduğu için bedenin savunma sistemini güçlendirir. Soğuk algınlığının atlatılmasında ve yüksek ateşin düşürülmesinde etkilidir.
5. Son zamanlarda yapılan bazı araştırmalara göre, soğanın kalbi güçlendirdiği ve koroner damarları genişlettiği ileri sürülmektedir.
Bütün bu etkilerinden yararlanabilmek için, yeşil ya da kuru soğan, çiğ ya da pişmiş olarak ve günlük diyete katılarak olabildiğince bol yenmelidir.
Ayrıca soğan böcek ve arı sokmalarında iyileştiricidir. Çıbanların baş vermesini ve iyileşmesinin hızlanmasını sağlar. Arı ve böcek sokmalarında, önce sokma yerinde iğne varsa çıkarılır ve sokma yerine kesik kuru soğan dilimleri bastırılır. Çıbanların başına da yarım kuru soğan bastırılır. Böylece soğan buralardaki yangı ve şişkinliği geçirir. İyileşmeyi hızlandırır.