İlkbaharda piyasaya çıkan, yazın müjdecisi olan ve besleyici, sağlıklı ve çok lezzetli yemekleriyle sofralarımızı şenlendiren enginar adlı sebzeyi veren Enginar bitkisi, Bileşikgiller'dendir. Anayurdu Akdeniz havzası olan enginar bitkisi, en çok bu bölgenin ülkelerinde ve gösterişsiz miktarda olsa da Türkiye'de yetiştirilmektedir. 50-150 cm. kadar boylanabilen bu çokyıllık otsu bitkinin kısa, kalın bir gövdesi ve bu gövdeden uzayan sürgünleri (çiçek sapları) vardır.
Bitkinin rozet biçiminde gelişen almaşık dizili iri yaprakları, düz ya da çok parçalı, sapsız, gri-yeşil renkli ve yumuşak dikenlidir. Her çiçek sapının ucunda, sayısı 3-10 arasında değişen kömeçleri (baş, kelle) yer alır. 10-13 cm. çapa kadar erişebilen her başın çevresi kiremit gibi birbirinin üzerine binmiş morumsu yeşil renkli, sert burgu yaprakçıklarıyla sıkıca sarılıdır. Bu yaprakçıklar koparılıp açılınca, dipte yeralan çiçek tablasının üzerinde bulunan mavi renkli yüzlerce çiçek görülür.
Çiçeklerin çevresi de iplikçik biçiminde ot gibi yapılı pek çok burgu yaprakçığıyla dolu olur. İşte enginarın sebze olarak yenen kısmı, bu çiçeklerin altındaki etli çiçek tablasıdır. Çiçek tablası taze olarak yenilmeli, kartlaşmaya bırakılmamalıdır. Bitkinin sürgünleri yani çiçek sapları da körpeyken soyularak yenilebilir. İlkbahar mevsiminde baş bağlayan enginarın Türk mutfağındaki önemli yemekleri; dolması ve bezelye ya da bakla ile birlikte hazırlanan nefis zeytinyağlılardır.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. taze ve çiğ (pişirilmemiş) sebze olarak enginarın içerdiği önemli besin değerleri şunlardır: 80 kalori; 3 gr. protein; 7,8 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,2 gr. yağ; 1.5 gr. lif; 70 mgr. fosfor; 55 mgr. kalsiyum; 0,8 mgr. demir; 45 mgr. sodyum; 330 mgr. potasyum; 30 mgr. magnezyum; 0,5 mgr. çinko; 280 IU A vitamini: 0,15 mgr. B1 vitamini; 0,05 mgr. B2 vitamini; 0,7 mgr. B6 vitamini ve 10 mgr. C vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıdaki değerler incelendiğinde enginarın bedenimiz için ne denli yararlı ve vazgeçilmez bir besin olduğu ortaya çıkar. Bunun yanı sıra;
Enginar, içerdiği ciarin adlı etkili madde ile karaciğer ve safra kesemizi destekleyen bir besin olarak uzun zamanlardan beri Batı ülkelerinde büyük kabul görmekte ve bolca tüketilmektedir: Diğer hafif acı-tatlı sebzeler gibi enginar da, safra salgılarını artırmakta ve sindirimi kolaylaştırmaktadır.
Enginar, kandaki yağ ve kolesterol düzeylerini düşürmektedir.
Enginar, güçlü bir idrar söktürücüdür: Böbreklerin çalışmasını düzenlemekte ve bedendeki istenmeyen sıvıların atılmasını kolaylaştırmaktadır.
Enginar ayrıca, içerdiği inülin adlı maddeyle, geleneksel olarak seker hastalarına tavsiye edilen bir besindir: Bu tür nişasta olan bu madde, sindirilmeye dirençlidir. Ve kandaki şeker düzeyini düşürür.
Enginarın körpe yaprak ve çiçek saplarının kaynatılarak suyunun içilmesinin dahi, yukarıda sözü edilen etkileri kısmen de olsa sağlayacağı uzmanlarca savunulmaktadır.
Bütün bu etkileri sağlamak üzere enginarın tazesinin ya da konserve edilmişinin bol bol yenilmesi öğütlenmektedir. Ne yazıktır ülkemizde, ekolojik koşullar yani bitkinin istekleri birçok yerde tam olarak karşılandığı halde enginar pek sınırlı miktarda yetiştirilmekte ve bu nedenle yüksek fiyatlarla satışa sunulmaktadır. Enginar üretimimizin artırılıp bu yararlı sebzenin artık zenginlerin besini olmaktan çıkarılması en içten dileğimizdir.